Glutatyon

Glutatyon : Bağışıklık sistemini güçlendirir vücut direncini arttırır. Antioksidanlar vücudu serbest radikallerin neden olduğu olumsuz etkilerinden koruyor. İlerleyen yaş ve çevresel etkilerle insan bedeninde üretilen antioksidanların miktarı azalıyor ve bu durum da çeşitli hastalıkların gelişmesine yol açabiliyor. Vücudun doğal olarak ürettiği en güçlü ana antioksidanı olan glutatyon yaşlanma, kanser, kalp-damar hastalıkları, bunama (demans) ve başka birçok hastalığın önlenmesinde önemli bir yerde bulunuyor. Glutatyon tedavisiyle vücudun antioksidan kapasitesi artırılarak hastalıklara karşı daha dirençli olması sağlanıyor.

Yaşlanma karşıtı antioksidan

Glutatyon; sistein, glutamik asit ve glisin aminoasitlerinden oluşur. Karaciğerde üretilen ve hücrelerde bulunan bir antioksidandır. Glutatyon, hücreleri korumaya yardımcı ve vücutta meydana gelen birçok kimyasal reaksiyonda anahtar rol oynayan önemli bir antioksidan olarak ön plana çıkmaktadır.

 

İlerleyen yaşla birlikte glutatyon azalıyor

Yaşlanma ile vücutta glutatyonun yapımı ve de miktarı azalmaktadır. Ayrıca vücutta biriken toksinler de glutatyonun hızlı yıkımına neden olmakta ve serbest radikallere karşı bağışıklık sistemi zayıfladığı için bu moleküller vücut yapıları için zarar oluşturmaktadır. Bu maddeler ilaçlarından ağır metallere, yapay tatlandırıcılardan böcek ilaçlarına, mutfak malzemelerinden (teflon tava vs.) temizlik ürünlerine (deterjan yumuşatıcılar) kadar birçok kimyasal maddeyi kapsamaktadır.

 

Ağız veya damar yoluyla takviye almak

Damar yoluyla glutatyon (intravenöz) şiddetli glutatyon eksikliği olan kanser tedavisi ve HIV/AIDS tedavisi gibi durumlarda ya da genetik mutasyonlar ile başka nedenlerden dolayı kendi glutatyonlarını yeterli şekilde üretemeyen kişilerde de başvurulan bir uygulamadır. Kişinin tıbbi durumuna göre haftalık veya günlük olarak düzenli biçimde uygulanır. Ağrısızdır ve işlem 10-15 dakika içinde tamamlanır.

Glutatyon hastalıklara karşı koruma sağlıyor

Glutatyon tedavisinin faydaları arasında şunlar bulunuyor;

Bağışıklık sistemini destekleyerek güçlenmesine katkıda bulunuyor.

Hücresel gençleştirme (anti-aging etki) ile yaşlanmayı geciktiriyor.

Vücudu toksinlerden arındırıyor.

Tümör gelişimini önleyici etkisiyle kanserden koruyor.

Kemoterapi alan kanser hastalarının hayat kalitesinde anlamlı derecede düzelme sağlıyor.

Cilt kırışıklıklarını önlüyor ve cilt renginde beyazlaşma sağlıyor.

Radyoterapi alan hastalarda yan etkileri azaltıyor.

İleri yaş ve/ veya romatizmal hastalarda, kas-iskelet sistemi yapısında ve fonksiyonlarında olumlu yönde düzelme sağlıyor.

Sporcularda ve artritli olgularda eklem fonksiyonlarını ve yapısını destekliyor.

Kronik halsizlik, yorgunluk ve çabuk yorulma gibi şikayetleri olan hastalarda kısa sürede ve anlamlı derecede düzelme sağlıyor.

Hipertansiyon, diyabet ve tiroit hastalığı gibi pek çok kronik hastalığın ilerlemesinin önlenmesinde yardımcı  olmakta. 

Alkol bağımlılığında ve alkol alımı sonrası yorgunlukta toparlanmayı hızlandırıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir